Stoma Nedir?

Stoma, Yunancadan gelen ağız açıklık anlamını taşıyan bir kelimedir. Ancak tıp literatüründe stoma içi boş bir organın çeşitli nedenlerle batın duvarına ağızlaştırılması anlamına gelmektedir. Yer aldığı organın sonuna eklenen –stoma ekiyle birlikte kullanılır. Bu bölümde drenajdan daha çok, beslenme amacı ile mide ve jejunuma açılan gastrostomi ve jejunostomi ile seyrek olarak uygulanan özafagostomi tartışılmayacaktır. Benzer bir şekilde stoma bakımından çok ayrı özellikler göstermesi nedeniyle koledok t-tüp uygulamalarına değinilmeyecektir. Bu bölümde gastrointestinal sistemin alt bölümü olan barsak stomalarıyla ürolojik stomalar irdelenecektir.

1. Kolostomi

Kolostomi, kalın bağırsağın (kolonun) ameliyatla karın ön duvarına dikilerek dışarıya açılmasıdır (Şekil 1). Kolostominin temel görevi, dışkının bu yapay çıkış yoluyla stoma denen ağız kısmından dışarıya atılmasını sağlamaktır. Kolostomide özellikle bazı uygulamalar (örneğin Kock poşu) dışında anüsteki gibi sfinkter kası bulunmadığı için kolostomisi olan birey barsak hareketlerini ve dışkı boşaltımını kontrol edemez. Bu nedenle kolostomili kişiler dışkıyı toplamak amacıyla, kullanıp atılabilen veya boşaltılabilen bir torba (kolostomi torbası) kullanırlar. Kalın ta gaz oluşumu daha fazla olduğu için kolostomisi olan bireylerde bu torbaların filtreli olması uygundur.

2. İleostomi

İnce barsağın yaklaşık ortasından itibaren distalde kalan kısmı ileumdur. İleostomi, bu bölümdeki ince bağırsağın karın ön duvarına açılmasıdır. Değişik nedenlerle kalın ve rektumun ameliyatla tamamen alındığı ya da devre dışı bırakıldığında ileostomi açılır. İleostomisi olan kimselerde de, dışkı sfinkter kası olmadığından devamlı çıkar, kontrol edilemez. Kolostomili hastalarda olduğu gibi ileostomili olgularda da bu nedenle dışkıyı toplamak amacıyla, kullanıp atılabilen bir torba (ileostomi torbası) kullanılır. İleostomide dışkının sulu, normalden fazla ve yakıcı olduğu unutulmama, gerektiğinde bu özellik nedeniyle ek önlemler alınmalıdır.

3. Ürostomi

Ürostomi, idrar yollarının direkt veya indirek yolla karın duvarına ağızlaştırılmasıdır. Üreterler direk karın duvarına ağızlaştırılabilir (üreterostomi)veya ince bağırsağın ya da kalın bağırsağın bir parçası alınıp bu parça idrarın vücuttan atılmasında kanal olarak kullanılabilir. Cerrah bu parçanın bir ucunu kapatır, idrar borularını bunun içine yerleştirir, açık olan ucunu da karın duvarındaki kesiden dışarıya stoma olarak çıkartır (3). Bu parçaya ileal veya kolonik konduit denir.

STOMA BAKIMI

Stoma bakımı özel bir önem arz eder ve doğru uygulama yapılması hastada stoma problemlerini önler. Bu nedenle şu sırayla yapılan bakım uygun bir yaklaşım olabilir.
1-Gerekli malzemeler kolayca ulaşılabilecek bir yerde hazır bulundurulur. Bunlar ılık su, gazlı bez, tuvalet kâğıdı gibi temizlikte kullanılacak malzemeler, torba, adaptör, klemp, stoma pastası ve kirli torbasıdır.
2-Eller yıkanır. Kullanılmış torba yukarıdan aşağıya doğru çıkartılır ve kirli torbasına atılır.
3-Stoma çevresinin temizliği sabunlu ılık su ve duru su ile yapılır, silmek içinse gazlı bez veya tuvalet kâğıdı kullanılır, stoma çevresi tuvalet kâğıdı ile iyice kurulanır (Şekil 3). Stoma çevresi temiz, kuru ve yağsız olmalıdır.
4- Stoma çapı ölçülür.
5- İkili sistemlerde stoma çapına uygun olarak adaptör kesilir.
6- Stoma çevresine, adaptör ile stoma arasına sızıntıyı engellemesi için pasta uygulaması yapılır.
7-Torba aşağıdan yukarıya doğru yerleştirilir. Eğer boşaltmalı torba ise önceden klips ile alt kısmı kapatılmış olmalıdır.
8-Tekli torba sistemlerinde torbanın üzerindeki adaptör stoma çapına uygun olarak kesilir. Adaptörün açıklığı, stomayı içine alacak şekilde torba aşağıdan yukarıya doğru yerleştirilir. Eğer boşaltmalı torba ise önceden klips ile alt kısmı kapatılmış olmalıdır.
9-Adaptör ve torbalar uygulandıktan sonra açık olan kilit sistemi kapatılır.
10-Adaptörlü torba sisteminde adaptör cilt üzerinde 3–5 gün kalabilir.
Boşaltmalı torbalar 1/3’i doldukça boşaltılmalı ve uç kısmı yıkanıp temizlendikten sonra tekrar kapatılmalıdır. Torbanın her gün değiştirilmesi önerilir. Tek parça torbalar günlük değiştirilmelidir (3).
Stoma bakım uygulamaları öncelikle hemşire tarafından yapılmalı ve işlemler sırasında özellikle yüz mimiklerine dikkat edilerek tiksinme, iğrenme ifadesi takınılmamalıdır. Hastanın kendine güvenini yeniden kazanması ve yaşamını stoma ile sürdürmesine alışmasında bu çok önemlidir. Bakıma aile bireylerinden birinin katılımı da sağlanmalıdır (4).
Daha sonra torbanın boşaltılması, temizlik işlerinin kendisi tarafından yapılması öğretilmeli ve desteklenmelidir. Bu hastaların kendi bakımını yapabilmek ve mahremiyetini sürdürme olanağını sağlayarak bağımlılığını en aza indirmek, kendine güvenini yeniden kazanmasını sağlamak yaşamını torba ile sürdürmeyi öğrenmek ve kabullenmede yararlı olacaktır. Kendi bakım aktivitelerine üst düzeyde katılım, kendine acıma ve depresyona geçişi engelleyici geçerli yöntemdir

STOMANIN ÖZELLİKLERİ

1-Stomada sinir uçları bulunmadığı için ağrı, acı ve diğer duyular hissedilmez.
2-Stoma ıslak görünüşlü, pembe-parlak kırmızıya yakın renkte ağzımızın iç kısmına benzer görünümdedir. Ameliyat sırasında veya sonrasında yapılan manüplasyonlar nedeni ile ödemlidir. Daha sonra ödem geriler, stoma küçülmeye başlar ve bir yıl sonra gerçek kalıcı boyutunu alır.
3-Stoma temizliği sırasında sürtünme ile az miktarda bir kanama olabilir. Çünkü stoma mukoza yapısında olduğu için kılcal damarlar çok fazla bulunmaktadır. Ancak kanama fazla ve stomadan gelen içerik kanlı ise hasta doktoruna ulaşmalıdır.
4-Stoma çıktısı parastomal alandaki cilt ile temas etmemelidir. Dışkı ile temas eden deride tahriş olabilir (6).

Stoma Retraksiyonu ve Batın İçine Kaçma

Stomaların içinde özellikle saptırıcı stomalarda görülen bir komplikasyondur. Prolapsus barsağın stoma yoluyla dışarıya doğru aşırı derecede sarkmasıdır (Şekil 7). Görülme olasılığı % 5–14 arasındadır (11). Genellikle ameliyattan aylar sonra ortaya çıkan bir komplikasyondur ve kolostomilerde ileostomilere göre daha sık görülür.
Prolapsus nedenlerinin başlıcaları şunlardır:
1-Stomanın geniş bir açıklıktan yapılması
2-Stomanın karın duvarına iyi sabitlenememesi
3-Bebeklerde zayıf karın fasyası
4-Karın içi basıncının arttığı durumlar (ağır kaldırma, zorlayıcı egzersiz, öksürük, kabızlık).
Stoma prolapsusunda dışarı çıkan bölümü, stoma çevresinin kirlenmesine yol açar ve kolayca kanar. Eğer prolapsus çok fazla büyümüş ise, stoma torbasının yapışmasını engelliyor ve irrigasyon yapmak güçleşiyorsa cerrahi tedavi uygulanır. Ameliyatta stoma ciltten ayrılıp fazla barsak kısmı rezeke edildikten sonra yeni bir stoma oluşturulur. Ancak özellikle geçici olan stomalarda hastanın rahatsızlık derecesi göz ardı edilmeden, cerrahi müdahale stoma kapatılmasına kadar geciktirilerek konservatif yaklaşım önerilebilir. Tedavide çıkan kısmı küçük ise nazik bir manüplasyonla ve içeriye doğru hafif bir güç kullanarak elle yerine konur. Prolapsus tekarlayacağı için bu işlem hastaya da öğretilerek, gerektiğinde ellerine yağlı bir krem sürerek katmanları içeriye sokması sağlanabilir.